Üniversite eğitimi, bireyin yaşamındaki en önemli dönemlerden birini kapsamaktadır. Bu dönemde elde edilen akademik ve kişisel beceriler, bireylerin hayatının temelini oluşturmaktadır. Bu dönemin öğrencilerin potansiyellerini tam anlamıyla gerçekleştirebilmeleri için etkili biçimde geçirilmesi gerekmektedir. Ancak üniversite öğrencilerinin yaşamakta olduğu temel sorunlar üniversite eğitimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Öğrencilerin karşılaştıkları temel sorunların öğretim programları, sosyallik, gelecek kaygısı, ailevi sorunlar ve politik yaşam olduğu görülmüştür (Şahin ve Fırat 2009)1. Bu sorunlar öğrencilerin eğitim ve kişisel yaşamlarını olumsuz yönde etkilerken eğitim kalitesini azaltmaktadır.
Üniversite öğrencisi olmanın stresli bir süreç oluşu akademik yükümlülükler, aileden uzak olma ve olumsuz sosyal ilişkiler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır. Üniversite öğrencilerinin ailelerinden uzakta olmaları, onları duygusal ve maddi destekten mahrum bırakabilir, bu da yalnızlık ve stres seviyelerini artırabilir. Aynı zamanda kurulan güçlü arkadaşlık ilişkileri öğrencilerin yaşadıkları zorlukları paylaşmalarına ve destek almalarına olanak tanıyarak üniversite deneyimlerini daha olumlu hale getirebilir (Yamaç, 2019)2. Böylece arkadaşlığın önemli bir sosyal destek ağı olduğu ve üniversite deneyimini olumlu yönden etkilediği görülmektedir.
Öğrencilerin akademik, mesleki ve sosyal alanda yaşadığı zorlukları inceleyen Gizir, çalışmasında belirli sonuçlar elde etmiştir. Akademik problemler başlığı altında öğretim üyelerinin öğrencilerle olan iletişiminin azaldığı, eğitimin teorik düzeyde kaldığı ve ezbere dayalı eğitim sisteminin öğrenciler üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu tespit edilmiştir. Mesleki problemler temalı sorularda ortaya çıkan sorunlar öncelikli olarak iş bulamama kaygısını içermektedir. Tatmin edici bir iş bulma durumu ve maddi beklentileri karşılayan bir iş bulmak ise sonraki sıralarda bulunmaktadır. Sosyal problemlere geldiğimizde arkadaşlık, karşı cins ve sosyal aktivitelere yönelik problemler ön plana çıkmıştır. Tüm bu bilgiler sonucunda üniversitenin öğrencilerin zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması gerektiği tavsiye edilmiştir (Gizir, 2005)3.
Eğitim ve ekonomi daima birbirini içeren iki olgudur. Pahalı ve kaliteli eğitim alabilme şansından eğitim alabilmek için belirli ekonomik koşulları sağlamaya kadar süren geniş bir yelpazeyi içermektedir. Doğan ve Akçalı’nın (2021) üniversite öğrencilerinin sosyo-ekonomik soruları üzerine yapmış olduğu çalışmada öğrencilerin ekonomik temelli sorunlarına değinilmiştir. Bu çalışma sonucunda öğrencilerin büyük çoğunluğunun çalışmadığı ancak ekonomik destek alamayan öğrencilerin çalışma eğilimi gösterdiği görülmektedir. Çalışan öğrenciler okuldaki faaliyetlere katılamamaktadır ve akademik başarıları bu nedenle düşmektedir (Doğan ve Akçalı, 2021)4. Üniversite yaşantısını önemli biçimde etkileyen faktörlerin başında ekonomik etkenlerin olduğu görülmüştür. Ekonomik faktörler öğrencilerin sosyal yaşamlarını ve psikolojik durumlarını da olumsuz etkilerken, eğitim motivasyonlarını azaltmakta ve geleceğe dair beklentilerini şekillendirmektedir. İncelenen literatürde üniversite öğrencilerinin yaşadıkları temel sorunlar incelenmiş ve sosyal destek, maddi koşullar ve eğitim kalitesine eğilen çalışmaların ön plana çıktığı görülmüştür.
Bu araştırma Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin karşılaştığı temel sorunları incelemek ve çözümüne yönelik öneriler geliştirmek üzerine yürütülmüştür. Öğrencilerin temel sorunları, ekonomik koşulları ve gelecek kaygısını inceleyen bu çalışma üniversite öğrencilerinin akademik memnuniyetleri, ekonomik durumları ve bu durumların üniversite yaşamı ile gelecek kaygıları üzerindeki etkileri nelerdir sorusu etrafında toplanmıştır. Bu temel soruyu yanıtlamak için geliştirilen hipotezler şu şekildedir:
1. Üniversite öğrencileri akademik deneyimlerinden memnundur.
2. Üniversite öğrencilerinin ekonomik şartları çeşitlilik göstermektedir.
3. Öğrenciler üniversite yaşamlarından memnundur.
4. Ekonomik yetersizlikler öğrencilik deneyimini olumsuz yönde etkilemektedir.
5. Üniversite öğrencileri belirgin bir gelecek kaygısına sahiptir.
Böylece Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin akademik ve öğrencilik deneyimleri incelenmiş, söz konusu durum gelecek kaygısı ve ekonomi perspektifinden ele alınmıştır.
1-Sahın, I., & Fırat, N. . Ş. (2009). Üniversite Öğrencilerinin Sorunları. Education Sciences, 4(4), 1435-1449.
02-Yamaç, Ö. (2009). Üniversite Öğrencilerinin Algıladıkları Sosyal Destek İle Stresle Başa Çıkma Stilleri Arasındaki İlişki. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
3-Gizir, A. (2005). Orta Doğu Teknik Üniversitesi Son Sınıf Öğrencilerinin Problemleri Üzerine Bir Çalışma. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1(2), 196-213.
4-Doğan, H., & Akçalı, G. (2021). Üniversite Öğrencilerinin Yaşadıkları Sosyo-Ekonomik Sorunlar Üzerine Bir İnceleme. Üniversite Araştırmaları Dergisi, 4(3), 309-316.
Anahtar Kelimeler: Üniversite Öğrencisi, Öğrenci Sorunları, Ekonomik Koşullar, Gelecek Kaygısı
1) Üniversite öğrencileri akademik deneyimlerinden memnunlar mı?
2) Üniversite öğrencileri nasıl ekonomik şartlara sahipler?
3) Öğrenciler üniversite yaşamlarından memnunlar mı?
4) Ekonomik yetersizlikler öğrencilik deneyimini olumsuz yönde etkilemekte midir?
5) Üniversite öğrencileri gelecek kaygısına sahipler midir?
Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin bakış açısı doğrultusunda temel sorunları ölçmeyi hedefleyen bu çalışmada nicel bir araştırma modeli tercih edilmiştir. Araştırmada nicel yöntemin tercih edilmesinin başlıca nedeni; öğrencilerin sorunlarını ölçmeye yönelik yapılan bir araştırmada anket yöntemi kullanılarak daha rahat ve kesin verilerin toplanabilmesidir. Öğrencilerin temel sorunları; konunun iç dinamiklerinin, karmaşık yapısının ortaya koyulmasını gerektiren çok yönlü bir meseledir.
Nicel araştırmalar belirli güven düzeylerinde gerçekleştirdiğimiz anketler sonucu evren hakkında bir çıkarımda bulunmamızı sağlar. Örneklemimiz Sakarya Üniversitesi öğrencileri grubundan oluşmaktadır.
Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin temel sorunlarını örneğin ekonomik koşullar, stres düzeyi ve hayata yönelik memnuniyet seviyelerini ölçmeyi hedefleyen bu çalışmada anket formu üzerinden görüşmeler gerçekleşecektir. Araştırmacı görüşme esnasında katılımcının anket esnasında aklına takılan herhangi bir sorunun olması durumunda anket hakkında bilgilendirme yapacaktır. Bunun dışında anketler tamamen anonim şekilde kalacaktır.
Veri toplama süreci çerçevesinde hazırlamış olduğumuz anket formunun eksiklerinin giderilmesi için yapılması gereken pilot görüşme gerçekleştirilmiş ve ekleme çıkarmalar yapılmıştır. Görüşmeler yüz yüze olarak gerçekleştirilmiş ve anket QR kod şeklinde katılımcılara aktarılmıştır. Anketler 381 kişiden oluşan, 108’i erkek, 270’i kadın ve 3’ü belirtmek istemeyen katılımcılar ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılarımızın %42.1’i 18-20, %41.6’sı 21-22, %0,3’ü 22-25, %15’.2’si 23-25 ve geri kalan %0.8’i 25 yaşından büyüktür. Her bir anket öncesi her bir katılımcıya gönüllü katılımcı olmalarını teyit etme amacı taşıyan bilgilendirilmiş onam formu anketin en başına eklenmiş ve katılımcıların gönüllülük onayı alınmıştır.
Katılımcılar ile gerçekleştirilen anketler sonucunda elde edilmiş veri SPSS kullanılarak analiz edilmiştir. Analizin kalitesini arttırmak, gözden kaçma ihtimali olan verinin tespiti için anket cevapları iki sefer gözden geçirilmiştir.
1. Üniversite Öğrencilerinin Akademik Deneyimlerinden Memnuniyet Düzeyleri
1.1. Eğitime Yönelik Beklentiler:
Katılımcıların %51’i (Kesinlikle Katılıyorum: %13.6 ve Kısmen Katılıyorum: %37.4) eğitim beklentilerinin olumlu bir şekilde karşılandığına inanmaktadır. Katılımcıların %71,1’i (Kesinlikle Katılıyorum: %35.4 ve Kısmen Katılıyorum: %35.7) yeteneklerine uygun bir bölümde eğitim gördüklerini düşünmektedir. Bu durum öğrencilerin çoğunluğunun eğitimden memnun olduğunu göstermektedir. Ancak kararsız olanlar da göz önüne alındığında bazı öğrencilerin hala beklentilerini tam olarak karşıladıklarına karar vermedikleri görülmüştür.
1.2. İstekleri Karşılayan Bölüm:
Öğrencilerin %64'ü (Kesinlikle Katılıyorum: %26.1 ve Kısmen Katılıyorum: %37.9) isteklerini karşılayan bir bölümde eğitim aldıklarını düşünmekte, bu da genel olarak öğrencilerin bölümlerinden memnun olduklarını göstermektedir. Ancak kararsız olanlar ve katılmayanlar da göz önüne alındığında, bazı öğrencilerin bölümlerinden memnun olmayabilecekleri anlaşılmıştır. Örneklemin yarısı (%48) üniversite yaşamlarında düşüncelerini ifade etme konusunda olumlu bir tutum sergilemektedir (Kesinlikle Katılıyorum %20.1 ve Kısmen Katılıyorum %27.9). Elde edilen veri doğrultusunda üniversite yaşamında düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği algısının öğrencilerin yarısında olumlu olduğunu göstermektedir ancak %52’lik bir kısım olumsuz veya kararsız görüşlere sahiptir. Bu durum üniversite yönetiminin bu konuyu ele alması ve daha özgür bir ifade ortamı yaratmak için çaba göstermesi gerektiğini gösterebilir. Üniversite Yaşantısının Memnuniyeti: Katılımcıların üniversite yaşamlarından memnun görünmektedir (Kesinlikle Katılıyorum %24.1 ve Kısmen Katılıyorum %37.5).
1.3. Şehir Uyum Düzeyi:
Üniversite için geldikleri veya yaşadıkları şehre uyum sağladıklarına inanan öğrencilerin oranı %86,5’tir (Kesinlikle Katılıyorum: %64.1 ve Kısmen Katılıyorum: %22.4). Bu, öğrencilerin çoğunluğunun yaşadıkları şehirdeki koşullardan memnun olduğunu ve büyük bir çoğunluğun bulundukları şehre adaptasyon sağladıkları anlaşılmaktadır. Bu yorumlar, öğrencilerin genel olarak üniversite deneyimlerinden memnun olduklarını göstermekte ancak bazı belirsizlikler ve memnuniyetsizlikler hala varlığını devam ettirmektedir.
2. Öğrencilerin Üniversite Yaşamları
2.1. Öğrencilerin Gündelik Yaşam Memnuniyet Düzeyi:
Yukarıdaki bulgulara dayanarak İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin üniversite yaşamlarından memnunluk düzeylerinin oranları bilinmektedir (Kesinlikle Katılıyorum %16.6 ve Kısmen Katılıyorum %32.9). Alınan yanıtlara göre öğrencilerin yarısından fazlası hayattan memnun olduklarını bildirmektedir (Kısmen Katılıyorum %18.1, Kesinlikle Katılıyorum %37.9). Öğrencilerin %23.4’lük kısmı ise gündelik yaşantılarından pek de memnun değildir. (Kısmen Katılmıyorum %11.3, Kesinlikle Katılmıyorum %12.1). Sonuçların en ilgi çekici kısmı, öğrencilerin azımsanmayacak kısmının kararsız kalmasıdır. Anket sonuçlarına dayanarak, %20.6’lık kısmın gündelik yaşamlarından mutlu ya da mutsuz olduklarıyla alakalı karar veremediği görülmektedir.
2.2. Öğrencilerin Yaşamlarına Üniversitenin Psikolojik Etki Düzeyi:
Ankete katılım sağlayan öğrencilerin %32,1’i psikolojik açıdan bir zorluk yaşamaz iken (Kısmen katılıyorum %19.3, Kesinlikle katılıyorum %12.8) %23,4’lük bir kısım ise psikolojik olarak olumsuz etkilendiğini belirtmektedir. Geri kalan %20.6’lık kısım bu soru karşısında kararsız kalmaktadır.
2.3. Öğrencilerin Üniversite Yaşamı Boyunca Ailelerinden Psikolojik Destek Alma Düzeyi:
Üniversite eğitimi gören öğrencilerden üniversite yaşamları boyunca ailelerinden psikolojik destek alıp almadıklarını sorduğumuzda genellikle olumlu cevaplarla karşılaşılmaktadır: öğrencilerin ortalama %62,3’lük kısmı ailelerinden destek aldıklarını belirtmektedir (Kısmen Katılıyorum %28.9, Kesinlikle Katılıyorum %33.4).
Anketi dolduran 89 kişi bu soruyu olumsuz yönde cevaplamıştır (Kısmen Katılmıyorum %9.3, Kesinlikle Katılmıyorum %13.1). Geri kalan %15’lik kısmın bu soru karşısında kararsız kalmıştır.
2.4. Öğrencilerin Üniversite Yaşamı Boyunca Yalnızlık Çekme Düzeyi:
Elde edilen veriler ışığında 241 öğrenci üniversite yaşamında yalnızlık çekmemektedir (Kısmen Katılmıyorum %18.6, Kesinlikle Katılmıyorum %42). Öğrencilerin %27.4’lük kısmı ise üniversite yaşamı boyunca yalnızlık çekmektedir (Kısmen Katılıyorum %18.6, Kesinlikle Katılıyorum %8.8). Ankete katılan 54 öğrenci ise bu durum karşısında kararsız kalmıştır. Bu kısım ise öğrencilerin %13.6’lık kısmını oluşturmaktadır.
2.5. Öğrencilerin Üniversite Yaşamı Boyunca Kurdukları Arkadaşlıklardan Memnunluk Düzeyi:
Yalnızlık durumları ölçülen öğrencilerin bu sefer eğitim dönemlerinde kurdukları arkadaşlık ilişkilerinden ne derecede memnun olduklarını ölçebilmek için bu konu hakkında memnunluk seviyeleri alınmış, 329 kişinin kurdukları arkadaşlık ilişkilerinden memnun oldukları anlaşılmıştır (Kısmen Katılıyorum %38.2, Kesinlikle Katılıyorum %44.5). Arkadaşlık ilişkilerinden memnun olmayanlar ise %9.8’lik bir kesime tekabül etmektedir (Kısmen Katılmıyorum %5, Kesinlikle Katılmıyorum %4.8). Geriye kalan 30 öğrenci ise bu durum karşısında kararsızdır (%7.5).
2.6. Öğrencilerin Üniversite Dönemlerinde Bulundukları Sosyal Çevreden Memnuniyet Düzeyi:
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin üniversite dönemlerindeki günlük yaşantılarının önemli kısmını oluşturan sosyal çevreden ne kadar memnun olup olmadıkları sorulmuş, ankete katılan öğrencilerin yarısından fazlası bulundukları sosyal çevreden memnunluk duyduğu anlaşılmıştır (Kısmen Katılıyorum %35.2, Kesinlikle Katılıyorum %42.7). Ancak 42 kişinin bulundukları sosyal çevre kendilerini memnun etmemektedir (Kısmen Katılmıyorum %5.5, Kesinlikle Katılmıyorum %5). Öğrencilerin %11.6’lık kesimi bulundukları sosyal çevreden memnun olup olmadıklarını kesinleştirmemişlerdir.
2.7. Öğrencilerin Sosyal Aktivitelere Zaman Ayırabilme Düzeyi:
Ankete katılım sağlayan öğrencilere sosyal aktivitelere olanak sağlayıp sağlayamadıkları sorulmuştur. Sonuçlara göre öğrencilerin %33,7’si sosyal aktivitelere zaman ayırabilmektedir (Kısmen Katılıyorum %22.1, Kesinlikle Katılıyorum %11.6). Sosyal aktivitelere olanak sağlayamayan öğrencilerin sayısı sağlayabilen öğrencilerin sayısından %17 daha fazladır. (Kısmen Katılmıyorum %18.8, Kesinlikle Katılmıyorum %26.9). Geriye kalan %20.6’lık kısmın bu konu hakkında kararsız kalmıştır.
3. Üniversite Öğrencilerinin Ekonomik Şartları
3.1. Üniversite Öğrencilerinin Mevcut Maddi Durumlarının Yeterlilik Düzeyi:
Öğrencilere aile, kişisel, burs gibi kaynaklardan gelen gelirlerin maddi durum açısından yeterli olup olmadığı sorulmuştur. Alınan sonuçlara bakıldığında öğrencilerin %42,7’sinin bu gibi kaynaklardan gelen gelirlerin maddi durum için yeterli olduğu görülmüştür (Kısmen Katılıyorum %22.6, Kesinlikle Katılıyorum %20.1). Bunun yanında öğrencilerin %37.4’ünün bu gibi kaynaklardan gelen gelirlerin maddi durum için yeterli gelmediği anlaşılmıştır (Kısmen Katılmıyorum %17.3, Kesinlikle Katılmıyorum %20.1). Mevcut maddi durumun yeterli olup olmaması konusunda 51 öğrencinin kararsız kalmıştır (Kararsızım %12.8).
3.2. Öğrencilerin Üniversite Masraflarını Karşılama Konusunda Güvenlilik Düzeyi:
Öğrencilerin maddi durumlarının yeterlilik düzeyini ölçtükten sonra kazandıkları gelirlerin üniversite masraflarını karşılayıp karşılamadığı sorulmuştur. Alınan sonuçlar genellikle olumlu olmakla birlikte 200 öğrenci üniversite masraflarını karşılamak konusunda kendilerini güvende hissetmektedir. (Kısmen Katılıyorum %13.6, Kesinlikle Katılıyorum %24.9). Ancak 144 öğrenci bu durum olumsuzdur (Kısmen Katılmıyorum %13.6, Kesinlikle Katılmıyorum %24.9). Geriye kalan 54 öğrenci ise güvenlilik düzeyi hakkında kararsız kalmıştır (Kararsızım %13.6).
3. Öğrencilerin Kişisel Masraflarını Karşılama Konusunda Güvenlilik Düzeyi:
Öğrenciler için üniversite masraflarıyla beraber kişisel masrafların da karşılanması önemlidir. Öğrencilerin %43.8’i kişisel masraflarını karşılayabildiklerini düşünmektedir (Kısmen Katılıyorum %23.4, Kesinlikle Katılıyorum %20.4). Öğrencilerin %36.2’lik kısmıysa kişisel masraflarını karşılayamadıklarını belirtmektedir (Kısmen Katılmıyorum %15.6, Kesinlikle Katılmıyorum %20.6). Kişisel masraflarını karşılayıp karşılamadıkları konusunda kesin karar veremeyen öğrenciler de bulunmaktadır. Katılımcılarımızın %20.1’lik kısmı bu konu hakkında kararsız kaldıklarını söylemiştir.
3.4. Ekonomik Olarak Yaşanabilecek Sıkıntıların Akademik Başarıya Etkisi:
Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların %11.6'sı ekonomik sıkıntıların akademik başarılarına etkisi konusunda kararsız olduklarını belirtmiştir. Öğrencilerin %60.6'sı ise ekonomik sıkıntıların akademik başarılarına etkisi olacağı görüşündedir. Bu durum, ekonomik koşulların öğrencilerin akademik başarısında önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. %27.9'luk bir kesim ekonomik sıkıntıların akademik başarılarına etki etmediğini belirtmektedir. Bu öğrenciler maddi zorlukların akademik performanslarını olumsuz etkilemediğini düşünmektedir. Genel olarak öğrencilere göre ekonomik koşulların akademik başarıya etkisi oldukça yüksektir.
4. Üniversite Öğrencileri Gelecek Kaygısı Düzeyleri
4.1. Öğrencilerin Kariyerleri Hakkında Genel Planları:
Katılım sağlayan öğrencilerin kariyer hedefleri arasında belirgin bir farklılık olmasa da en çok tercih edilen seçenek ‘Yurtdışında lisansüstü eğitime devam etmek’tir (%22.9). Öğrencilerden elde edilen en yüksek bir diğer oran ise “Yurtiçinde lisansüstü eğitime devam etmek’tir (%22.4). Geriye kalan cevaplar ise %18.8 yurtiçinde iş bulmak, %14.8 kendi işimi kurmak, %14.1 yurtdışında iş bulmak olmakla birlikte %7’lik kısmın herhangi bir kariyer planı bulunmamaktadır.
4.2. Üniversite Öğrencilerinin Mezun Olduktan Sonra İş Bulabilme Durumuna İnanç Düzeyi:
Elde edilen verilere göre katılımcıların neredeyse yarısı mezun olduktan sonra iş bulabileceklerine inanmamaktadır (%48: Kısmen Katılıyorum %24.9, Kesinlikle Katılıyorum %23.1). Katılımcıların %30.4’üyse tam aksini düşünmekte, yani mezun olduktan sonra iş bulabileceklerine inanmaktadır (Kısmen Katılmıyorum %11.8, Kesinlikle Katılmıyorum %18.6). Öğrencilerin %21.6’sı bu konu karşısında kararsız kalmaktadır.
4.3. Öğrencilerin Bulundukları Mevcut Durumun Geleceklerine Etki Düzeyi:
Öğrencilere gelecek için düşündükleri olumlu beklentilere yaşadıkları mevcut durumun ne kadar etki ettiği sorulmuştur. Soruyu cevaplayan öğrencilerin %36’ı olumlu dönüş yapmıştır (Kısmen Katılıyorum %15.6, Kesinlikle Katılıyorum %6.3). Ama öğrencilerin %53’ü bu duruma olumlu yaklaşmamaktadır (Kısmen Katılmıyorum %17.1, Kesinlikle Katılmıyorum %35.9). Anketi cevaplayan 100 öğrenci ise bu konu hakkında kararsız kalmaktadır (Kararsızım %25.1).
4.4. Öğrencilerin Gelecek İçin Kaygılandığı Konular:
Sorumuzu yanıtlayan öğrencilerin büyük çoğunluğu; 263 kişi, ‘Ekonomik/Kariyer Temelli Kaygılar’ seçeneğini seçmiştir (%66.1). Bunun dışında, 47 kişi ‘Toplumsal Kaygı’ seçeneğini gelecek kaygılarına daha yakın bulmuştur (%11.8). Bazı öğrencilerin kaygılanmalarına sebep kendilerinden ya da ailevi durumlardan kaynaklı oluşan sorunlar oluşturmaktadır. Katılımcıların %20.4’ü ‘Bireysel Sorunlar’ı, %1.5’iyse ‘Ailevi Sorunlar’ı geleceğe dair kaygı kaynaklarına sebep olarak görmektedir.
İstanbul Üniversitesi öğrencileri üzerinde gerçekleştirilen söz konusu araştırma, üniversite öğrencilerinin akademik, sosyal ve ekonomik deneyimlerini birçok açıdan incelemekte; sahip oldukları memnuniyet düzeylerini ve sorunları bilimsel yöntemler aracılığıyla gün yüzüne çıkarmayı hedeflemektedir. Araştırma süresince elde edilen veriler ışığında öğrencilerin yukarıda bahsedilen konulardaki deneyim ve görüşleri detaylıca analiz edilmiştir.
Üniversite öğrencilerinin büyük bir çoğunluğu aldıkları eğitimden ve bulundukları bölümlerden memnun olsalar da yine büyük bir çoğunluk üniversite yaşamlarında düşüncelerini özgürce ifade edebilme konusunda kendini yeterince rahat hissetmemektedir. Dolayısıyla genel memnuniyet oranı çok az bir farkla olumlu yönde önde olsa da arada derin bir uçurum olduğu görmezden gelinememektedir. Öğrenciler büyük oranda geldikleri şehre uyum sağlayabilmekle birlikte gündelik hayatlarından memnuniyet duymaktadırlar. Ancak ilgi çekici bir nokta ise memnuniyet duymayan ve bu konu hakkında bir fikri olmayan kesim neredeyse birbirine eşit ve ikiye bölünmüş durumdadır. Yine öğrenciler arasında psikolojik olarak iyi durumda olanlar yüzdelik olarak az bir farkla önde olsa da iyi durumda olmayanlar ve kararsız olanların oranı birbiriyle oldukça yakındır. Bu da büyük bir çoğunluğun aslında psikolojik açıdan o kadar da iyi olmadığını göstermektedir. Bunun yanında yine büyük bir çoğunluk ailesinden psikolojik destek almaktadır. Katılımcılar genellikle üniversite yaşamlarında yalnızlık çekmemekte, üniversitede kurdukları arkadaşlıkları, bulundukları sosyal çevre hakkında olumlu yönde hisler beslemektedirler. Sosyal aktivitelere katılım oranı görece yüksek olsa da katılım gösteremeyen ve kararsız kalan kesim çoğunluk olarak daha büyük bir yüzdeliğe tekabül etmektedir. Öğrencilerin yaklaşık yarısı mevcut maddi yeterliliği ve harcama yapma konusunda hissettiği güvenlik hissi hakkında olumlu düşünse de aynı durum diğer yarısı için geçerli olmamıştır, verilerin büyük çoğunluğunda görülen derin uçurum bu noktada da kendini göstermektedir. Katılımcılardan elde edilen verilere göre, ekonomik durumun akademik başarıya etkisi oldukça yüksektir. Öğrenciler genellikle mezun olduktan sonra iş bulabileceklerine inanmamakla birlikte öğrencilerin gelecek hedefleri arasında iş bulmaktan ziyade lisansüstü eğitime devam etme hayali daha ön plandadır. Öğrenciler çoğunlukla gelecekle alakalı olumsuz düşüncelere sahip olmakla birlikte en çok kaygılandıkları nokta ise ekonomik sorunlardır.
Araştırmacı: Çağla Erten
Araştırma Koordinatörü: Neriman Gül Arısoy & Ayşe Feda Kaya
Anketörler:
Hayat Dost
Hakkı Can Bayrak
Semanur Dostbil
Ecemsu Sarıkaya
Ahmet Turgut Ege
Murad Sadıgov
İpek Elif Soğancıoğlu
Rabia Danışmaz
Melike Sağlam
Beyza Nazire Eliağır
Şuara Softa
Elif Nisa Alpay
Fahri Irmak
Veri Analisti: Hilal Tunalı & Müfide Ceren vural
Editör: Hilal Tunalı
Tasarım: Türkmen Demir
Yazılım: Yusuf Onur Şimşek